30 Aralık 2015 Çarşamba

Kıvırcık saçlar

Kıvırcık saçlara sahibim ve kullandığım ürünler bunlar 😊 tarak loreal parisin gerçekten sevdim elektriklendirmeyi önlüyor( en çok kıvırcık saçların sorunu sanırım) Bu arada saçlarımı ıslakken fazla değil sadece dolaşmaması için kısa birsüre tarıyorum.( bu da kıvırcık saçların kabarmasını sağlıyor) Öncesinde urban'ın sıvı saç kremini sıkıyorum. Uzun süre tararsam buklelerim bozulabiliyor. Daha sonra elimle şekil verip, taft'ın saç köpüğünü sürüyorum. Ve vigo yardımiyla şekil vererek kurutuyorum. (kıvırcık saçlıysanız mutlaka bir vigo edinin) Sonuç: PARLAK, KIVIRCIK ve DOĞAL SAÇLAR. 😍😍 Saçlarimi merak edenler için dm'den fotograf atabilirim sağlıcakla kalın 😘😘

Maybelline maskara

Merhaba kızlar 😊 yılbaşı indiriminden aldığım maskaramı eski maskaramla karşılaştırdım. Fotoğraflamak istedim ancak ön kameramda problem olduğu için ne yazık ki size gösteremicem 😘 o yüzden anlatmakla yetinicem.
Önceliklee sarı renkte olanın vaati daha kıvrık kirpikler. Vaatini yerine getiriyor mu ? Evet getiriyor. Pembe olanın vaati ise, tek tek ayrılmış uzun kirpikler getiriyor mu ? evet getiriyor. Ancak ikisini kıyasladığımda sarı olanın yapısı daha kötü. Sürdüğümde kirpiklerimde kalıntı birakabiliyor. Dikkatli sürmek gerekiyor. Uzatma konusunda pembe kadar başarılı değil. Ancak kıvırma konusunda daha başarılı.
Pembe olanın fırçasını ve yapısını daha çok beğendiğimi söyleyebilirim. İkisi arasında düşünen varsa kesinlikle pembe diyorumm 💚💛💜

16 Aralık 2015 Çarşamba

Saç bakım ürünlerim

Merhaba arkadaşlar :) bugün kullandığım saç bakım ürünlerinden bahsedicem. Fazla ürün kullanmayı sevmiyorum saçımda hangisinin işe yaradığını anlayamıyorum çünkü o zaman. Bu ürünleri kullanıyorum sadece. Aslında down under'ın argan yağlı sıvı saç kremine bayılıyordum. Ancak bittiğinde gratislerde bulamadım onun yerine urban argan yağlı sıvı saç kremini aldım görünüş olarak çok benzediği için sanırım :) ama down under kadar memnun kaldığımı söyleyemem o sanki daha kalıcı gibiydi. Bu belli bir süreliğine yumuşaklık sağlıyor. Yinede severek kullanıyorum. Saçlarımın kuruduğunu hissettikçe sıkıyorum spreyimsi bir kutusu var zaten :)
Ovex'e gelince ovexle tanışmam asena hanım sayesinde oldu. Hc hair care ile birlikte bu ürünüde hediye etti. Kendisine bir kez daha teşekkür ederimm çünkü gerçekten çok sevdim. Hani bitsin birdaha alırım.
Kullanımı: Saçlarımı yıkadıktan sonra havluyla nemini alıp, bu kremi uyguluyorum. 5 dakika bekletip yıkıyorum. (ancak fazla değil tamamen arınmaması için)
İlk yıkamamda bu ürünü fazlasıyla beğenmiştim. Ancak bir süre kullanıp yorum yapmak istedim. 1 ay kadar oldu kullanmaya başlayalı. Bütün kırıklarım gitti tabiki diyemem ancak kullandığımda saçlarım daha parlak, canlı ve yumuşak oluyor. Tabi bu etkiler zamanla geçmeye başlıyor o zamanda sıvı saç kremimden sıkıyorum �� bu arada saçlarım gerçekten uzadı eski haline geldi bununla ilgili en kısa zamanda bir yazı gelicekk sağlıcakla kalın :* :)


15 Aralık 2015 Salı

Gözlük kullananlar için makyaj ipuçları

Gözlük kullanan hemen hemen her kadın çerçevelerin ardındaki makyajı ön plana çıkarmanın zorluğunu bilir. Senin için önerilerimizle tarzının bir parçası olan gözlüklerini güzellik stilinde de yararına çevireceksin.
Gözlük kullananlar makyaj yaparken;
Doğallıktan şaşma

Gözlük çerçeven yüzünü terletirken her dakika akıp giden makyajın için endişelenmektense, daha hafif ten makyajlarına yönelmelisin. Fondöten yerine BB kreme yönelmek iyi bir tercih olacaktır. Eğer kullandığın ürünleri aynı şekilde kullanmaya devam etmek istiyorsan bizim önerimiz, gözlüğünün değdiği noktalara, örneğin burnuna daha az miktarda makyaj uygulaman.

Kalıcılığa önem ver

Makyajının gözlüklerinin ardından akıp gitmesini önlemek için kalıcılığa özen göster. Makyaj uygulamasından önce mutlaka her zaman primer uygula. Ayrıca makyajını tamamladıktan sonra transparan pudra ile makyajının kalıcılığının gücünü arttır.

Kaşlarını unutma

Kaşlarının da mutlaka bakımlı olduğundan emin ol. Gözlük camın göz çevrendeki kusurları olduğundan çok daha görünür kılabilir. Eğer kalın çerçeveli bir gözlük kullanıyorsan, kaşlarını aşırı kalınlaştırarak yüzündeki dengenin bozulmasına neden olma. 

2016 kış renkleri kaban kombinleri


Bb krem nedir ?




Geçtiğimiz sezonun en trend makyajı şüphesiz doğal görünümlü nude makyajlar.   John Galliano, Emanuel Ungarove Stella McCartney… Bu tasarımcıların ortak noktası hepsinin podyumlarda neredeyse makyaj yokmuş gibi bir görünüm yakalayan modeller tercih etmeleri… Peki bu doğal ışıltı nasıl yakalanır? Tam da bu esnada imdadımıza BB Kremler yetişiyor. Bana nemlendirici hariç bütün kremler leke yapıyor. Ve cildimde delikler oluşuyor o yüzden kullanmamaya özen gösteriyorum ya da hayatımın bb kremini bulamadım daha bilmiyorum :) tabiki bu konuda yazı yazmayacağım anlamına gelmiyor bu :)

BB Krem nedir?

BB kremler cildini nemlendirirken, güneş koruması sağlayan ve aynı zamanda cilt kusurlarını maskeleyen, ‘hepsi bir arada’ bir ten ürünü.

Fondöten mi BB krem mi?

Fondötenini bir kenara atmana gerek yok ama cildine küçük bir mola aldırabilirsin. Fondötenden daha hafif yapısı ve nem verme özelliği ile BB kremler günlük ten makyajının vazgeçilmezi olmaya aday. Fondöteninse daha fazla kapatıcılık sağlayacağından özel günlerde ve gece makyajlarında yerini kimseye kaptırmıyor.

Nasıl kullanmalı?

BB Kremini de fondötenini uygular gibi uygula: Ürünü elinin arkasına sık ve makyaj fırçası veya süngeri ile dairesel hareketlerle cildine yedir. BB kremler yarı transparan olduklarından cildinin doğal ışıltısını maskelemez.

İşte bu kadar!

14 Aralık 2015 Pazartesi

Tene göre doğru allık seçimi

Doğru allık seçimi
Küçük bir allık dokunuşu makyajında büyük bir fark yaratabilir. Tenimize kattığımız sıcaklıkla çok daha canlı ve sağlıklı bir görünüm yakalarız. Bu etkiyi maksimuma çıkarmak içinse cilt tonuna uygun bir allık tonu seçmen şart. Peki hangi ton senin için ideal? Rehberimiz yardımıyla bunu bulmak son derece kolay!


Açık tenliler

Açık tenlilere en çok giden allık tonları toz pembeler, şeftali tonları ve açık mercanlar… Bu tonlar porselen tenlerini en doğru şekilde vurgulayacak. Önemli olansa doğru uygulama. Allık uygularken aşırıya kaçmak doğal görünümden uzaklaşmana yol açabilir. Bu yüzden allığını hafif ve doğal bir şekilde uyguladığına emin olmalısın.


Buğday tenliler

Açık tenlilere benzer olarak, gül ve şeftali tonları tam sana göre. Açık tenlilerden farklı olaraksa bu tonların çok daha yoğununu tercih etmelisin. Yoğun pembe tonlarında bir allık, dramatik bir görünüm yakalamana yardımcı olacak, özellikle allığını doğru bir biçimde uyguladığında.


Esmer tenliler

Koyu kırmızılar, şeftali ve kahve tonlarıesmer tenliler için ideal. Bu tonlar görünümüne sıcaklık katarak cilt tonunu ön plana çıkaracak. Eğer cilt alt tonun sıcaksa fuşya, soğuksa koyu şeftali tonlarına yönel.Elmacık kemiklerinin üst kısımlarına odaklanarak cesur ve canlı bir görünüm yakala. 

2016 saç trendleri



Yaşlandıran hatalar

Yeterli derecede ve düzenli uyku almak, yaşlanmaya karşı savaşta alınacak önlemlerden biri.

Düzensiz uykunun genel olarak sağlığımızı negatif etkileyen bir etken olduğuna şüphe yok. Kozmetik olarak da yüz yaşlanmasını ve yaşlanmanın anatomik değişikliklerini hızlandırdığı, kırışıklıkların daha erken ve hızlı ortaya çıkmasını sağladığı da bilinmekte. Uykunun yaşlanmadaki rolünü konuştuğumuz Estetik, Plastik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Erdem Aksoy daha genç görünmek ve bunu uzun süre devam ettirmek için yeterli, düzenli ve uygun pozisyonda alınmış uykunun ve cilt bakımının abc’si olarak nitelendirdiğimiz cildi nemlendirme, temizlik ve güneş ışınlarından korumanın sadece güzellik için değil, tüm vücut sağlığımız üzerinde pozitif etkide bulunduğunu söylüyor. Sağlığın ve güzelliğin birbirinden ayrı düşünülemeyeceğini vurgulayan Estetik, Plastik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Erdem Aksoy, yeterli ve düzenli uyku alırken, uyuma pozisyonumuzun yüz yaşlanması üzerindeki önemini anlattı.



Yüz yaşlanmasını hızlandıran etkenler nelerdir?



Deneyimlerimiz özellikle sert yastıkta yatmanın, uyku sırasında yoğun olarak yan yatma pozisyonunun kullanılmasının yaşlanmayı hızlandırıcı etkileri olduğunu gösteriyor. Yine çoğu insanın yan pozisyondaki uykuda özellikle bir tarafa daha fazla yattığını ve yıllar içerisinde o tarafta yaşlanma etkilerinin daha yoğun olarak ortaya çıktığını da söylemek gerekiyor. Bir insanın yüz dâhil tüm vücudunda tam bir simetrinin olmayacağı kesin, ancak yan yatıştaki bu dengesizlik bu asimetriyi daha da bariz bir duruma getirebiliyor. Yine bazı insanlarda, yan yatış alışkanlığına bağlı olarak uyku çizgileri olarak adlandırabileceğimiz ek kırışıklıkların da ortaya çıkabildiğini unutmamak lazım. Erken yaşlarda önlem almanın tüm bunlardan korunmak için en önemli adım olduğu çok açık.



Ne yapmak gerekiyor?



Uyku sırasında yüzünüze gelecek basınç ne kadar az olursa o kadar iyi olacaktır. Ancak boyun ve omurga sağlığı açısından çok yumuşak yastıkların zararlı olacağı unutulmamalı. Uyku sırasında uygun omurga pozisyonunu sağlayacak şekilde, yumuşak bir yastık seçilmelidir. Yan yatıştan olabildiğince kaçınmak gerekiyor. Uyku sırasında yan yatış pozisyonunu kontrol etmek mümkün olmayabilir ama en azından uykuya geçişte sırtüstü pozisyonu seçerseniz zaman içerisinde bu bir alışkanlık haline gelebilir.



Genç görünümlü olmak için dikkat edilmesi gerekenler nelerdir?



Yaşlanmada etkili olan her şeyi kontrol edebilmemiz mümkün değil tabii ki. Genetik faktörler, çevresel faktörler gibi kontrol edemeyeceğimiz birçok etken mevcut. Ancak uyku pozisyonu gibi, basitçe uygulayabileceğimiz şeyler de mevcut. Cildin sürekli nemli ve temiz tutulması, güneş ışınlarından korunması bu işin abc’sini oluşturuyor. Nem derken yoğun bir şekilde nemlendirici kozmetikleri kullanmak akla gelmemeli. İnsan vücudunun tamamı gibi cilt de endojen olarak suya ihtiyaç duyar yani içtiğimiz suya. Cildin nemlenmesinin neredeyse yüzde 90’ı endojen olarak, içtiğimiz su sayesinde gerçekleşir. Bunu sağlamıyorsak dışarıdan ne kadar nemlendirici uygularsak uygulayalım cildimizi belki sadece görünümde nemli tutabiliriz, gerçekte kuru kalmış olur. Dolayısıyla sadece güzellik için değil, sağlık için günde 8-10 bardak (yaklaşık 2-2,5 litre) su içilmesi doğru olacaktır. Çoğumuzun yaptığı bir hata bu miktarı hesaplarken içilen çay ve kahvenin de katılmasıdır. Çay ve kahve farmakolojik olarak su attırıcı (diüretik) etkilidir ve kendi hacimleri civarında sıvı kaybına neden olurlar. Günlük yaşantımızda gereken miktarda su içmeyi alışkanlık haline getirilmesi gerekir.  Aynı zamanda düzenli olarak cilt yapınıza uygun nemlendirici kozmetikleri de kullanarak yeterince nemlenmiş bir cilde sahip olabilirsiniz.



Cildin temizliği en önemli faktör

Cildin temizliği, nemli olması kadar önemlidir. Bol parfümlü, renkli, pH değeri belirsiz sabunlardan ziyade, saf beyaz sabun ya da profesyonel temizleyiciler, yüz temizliği için daha uygundur. Temizlik sadece gözle görünen temizlik anlamına gelmez. Cilt yüzeyinin periyodik olarak dökülen ölü derilerden arındırılması da çok önemlidir. Size en yakın süpermarkette bile bulabileceğiniz parçacık peeling kremlerini haftada bir kez banyo sonrası yüzünüze uygulayarak hafifçe masaj yapmanız, cildinizi, üzerindeki bu ölü deri yükünden kurtaracak, daha rahat nefes almasını sağlayacaktır.



Dört mevsim güneşten korunma

Güneşin zararlı etkileri, kanser de dahil olmak üzere cilde ilişkin çok sayıda probleme sebep olabilir. Korunmadan maruz kalınan güneş ışınları, cildin daha çabuk kurumasına, daha hızlı kırışmasına ve cilt üzerinde gözle görülecek kadar büyük ya da küçük güneş lekelerinin oluşmasına neden olur. Güneşin etkisi bir bardağın damla damla dolmasına benzer şekilde, biriken bir etkidir. Yıllarca güneşin negatif etkilerini göremeyebilirsiniz, ancak bir anda o bardak taştığında tüm bu yukarıda saydıklarımı görmeye başlarsınız. Cildiniz, ona zaman tanımadığınız sürece, güneşin verdiği zararların üstesinden gelemez. Cildinize bu zamanı vermenin tek yolu ise cilt tipinize uygun yüksek korumalı güneş kremi kullanmaktır. Sadece yaz mevsimlerinde değil, dört mevsim güneş koruyucu kullanılmalıdır. Güneş koruyucuların genel olarak koruma süreleri 4-5 saat civarındadır. Güneşli bir yaz gününde sabah evden çıkarken sürülen güneş koruyucunun öğlen saatlerinde hiçbir koruyuculuğu kalmaz. Etkin bir korunma, bu tür güneş kremlerini birkaç saatte bir uygulamakla olur. Son yıllarda uzun saatler etkisini devam ettiren koruyucular da tüketime sunulmuştur. Gün içerisinde sık sık uygulama fırsatı olmayanlar için bu tür koruyucular iyi bir seçenek olabilir.

11 Aralık 2015 Cuma

Evli çiftlerin kavga etme sebepleri

Tartışma karı koca
Eşinizle ilk kavganızı hatırlıyor musunuz?ellikle ilk kavgalar fındık kabuğunu doldurmayacak nedenlerle yapılır. "Suyu kim açık bıraktı', "Tostu neden yaktın', "Bütün para nereye gitti' ve kaçınılmaz son soru olarak "Sen kim olduğunu zannediyorsun' kavgaya zemin hazırlayacak kadar önem kazanır.
Tartışmalar minik olmasına rağmen kavga anında çok ciddiymiş gibi görünürler. Aşağıda büyük kavgalara yol açabilecek bazı sorunlardan örnekler bulacaksınız;
Karakter farklılıkları: Bazen aranızdaki farklılıklar kavga etmenize neden olabilir. Karakterimiz yirmili yaşlarımızda oluşmuş olur. Sonuç olarak, dünyayı ve çevremizi farklı algılayabiliriz.
Çözümlenmemiş ailevi sorunlar: Daha önceden gördüğümüz gibi dışsal baskılar birbirinize tepkilerinizi etkileyebilir.
Esnek olamama ve ben-merkezcilik: Bütün evli çiftler kendilerini bazen birarada yaşamanın rutinine kaptırabilirler. Bu da esnekliği kaybetmeyle sonuçlanıp bencilliğe neden olabilir.
Güdü eksikliği: Sıkıntı, doyumsuzluğa ve kavgalara neden olabilir.
Sorumluluk esi: Kişisel sorumlulukla ilgili sorunlar, evin sorumluluğunu alma, para kazanma ve ev işleri yapma gibi, kolaylıkla tartışma ortamı yaratabilir.
Çiftlerin kendi hayatlarını yaşamaları: Bazen kendiniz bile farkında olmadan aynı evde duygusal ve ruhsal olarak ayrı odalarda yaşamaya başlayabilirsiniz.
Çiftlerin birbirinin duygusal ihtiyaçlarını görmezden gelmesi: Kendi duygularınızı hatırlamanız çok kolaydır. Oysa eşinizinkileri takip etmeniz o kadar kolay değildir.
Çiftlerin birbirlerini çantada keklik görmeleri: Birkaç yıl evli kaldıktan sonra klasikleşen bu duygunun ortaya çıkması, yıllardan beri birlikteyseniz ya da birlikte yaşıyorsanız sizi şaşırtmamalı. Duygusal olarak her an vermeye hazır olmasanız bile kendi ihtiyaçlarınızı dikkate almanız ve eşinizin koşulsuz sevgisine ve ilgisine güvenmeniz oldukça kolaydır.
Duygusuzluk: Siz ve eşiniz birbirinize hiçbir şey hissetmemeye başladığınızda sorunlar er ya da geç kapınızı çalacaktır.
İletişimsizlik: Kavgalar ve tartışmalar iletişimsizlikle başlayıp sona erebilir. Eşinizle, sorun ilk sinyalini verdiğinde iletişime geçemediğiniz takdirde büyük sorunlar doğacaktır.

3 Aralık 2015 Perşembe

kış bakımı nasıl olmalıdırr?

Hava değişimleri cildin dengesinin bozulmasına neden olur. Özellikle kış aylarında deriyi etkileyen en önemli faktörler soğuk ve kuru hava, nem eksikliği, çevre kirliliği, kalın kıyafetler ve cilt temizliğinin yaz aylarına oranla daha az yapılmasıdır. Soğuk hava derinin üst tabakalarında kalınlaşmaya neden olurken iyi bir bakım yapılmazsa çatlamalara sebep olur. Bu çatlamaları önlemek için öncelikle açıkta kalan bölgelerimizi soğuktan korumamız gerekmektedir. Eldiven, atkı gibi malzemeleri kullanmalı, bununla birlikte nemlendirici özelliği yüksek olan besleyicileri yanımızdan ayırmamalıyız.

• Temizlik: Temizlik ilk ve en önemli adımlardan biridir. Özellikle üzerinde durulması gereken en önemli doğru bilinen yanlış yıkamayla cildin nemlendirilmesidir. Cilt kış aylarında ne kadar çok yıkanırsa o kadar nemini kaybeder. Hele de kış aylarında uzun saatler süren duş ve banyolar cildin en önemli düşmanı haline gelir. Temizleme işleminizi sabah ve akşam günde iki defa ve kısa süreli olarak yapmanız gerekir. Aksi takdirde cilt kuruması engellenmez hale gelir.

Ayrıca cildi asla sabun ve sabun içerikli ürünlerle temizlememelisiniz. Bu ürünler cildi daha da kurutur ve hassasiyetinin artmasına sebep olur. Kullanacağınız temizleyici ürünlerinizin sabun içerikli olmamasına dikkat edin.

• Nemlendirme: Cilt her daim nemlendirilmeye ihtiyaç duyar. Ancak kışın olumsuz hava koşullarının cildi daha fazla yıpratması sonucu cildin nem ihtiyacı artar. Cildin artan nem ihtiyacına uygun yoğun nem desteği sunabilen komplike ürünlerle desteklenmesi gerekir. Yağlı bir nemlendiriciyle sorunun çözülebileceği düşüncesi de koca bir yanlıştır. Yine kullanılan ürünlerin içerikleri cildin nem miktarının artabilmesi için dikkat edilmesi gereken bir konudur. Aksi halde cildi iyileştirmeye ve korumaya çalışırken yapısını bozarak olumsuzluklara karşı daha da dirençsiz hale getirmiş olursunuz.
Nemlendirici ürün seçerken de içeriğinde peptid bulunduruyor olup olmadığına dikkat etmek gerekir. Peptidler cildi hücresel olarak onarır ve güçlendirir. Bu sayede çevresel faktörlerin olumsuz etkilerinden korunur ve yoğun biçimde cildi nemlendirilir. Aynı zamanda bu ürünlerin cildi besler ve nemlendirirken anti-aging etki gösterdiği de unutulmamalıdır.



• Maske: Kışın cildin kuruma düzeyine bağlı olarak haftada en az bir defa nem maskelerinden yararlanmak gerekir. Nem maskeleri cildin nem düzeyini olması gereken boyuta getirip zarar görmesine engel olacaktır. Nem maskesi alırken de yine peptid içerikli olmasına özen gösterin.

Güneş koruması: Kış aylarında da güneş koruması devam ettirilmelidir. Özellikle karda yansıma nedeniyle), yüksek yerlerde güneşin etkisi artmaktadır. Yağmurlu havalarda bile güneş açtığında ışığa duyarlı ciltler en az SPF: 15 - 30 arası sprey, krem veya losyon formlarındaki koruyuculardan kullanmalıdırlar.

Peeling: Kış aylarında deri üzerinde kalınlaşma daha çok olacağı için haftada bir seans olmak üzere peeling uygulaması yapılmalıdır. Peeling ardından cilde uygulanacak kremlerin nemlendirici özelliği gözden kaçırılmamalıdır.

Dudak bakımı: İnce bir deriye sahip olan dudaklarımız kış aylarından en çok etkilenen bölgelerden biridir. Özellikle kış aylarında daha çok meydana gelen dudak çatlamalarını en aza indirmek için uygun nemlendiriciler içeren lipstickler tercih edilmelidir. Gün içerisinde dudağın kuruduğu her vakit kullanılabilir.

El bakımı: Kış aylarında el çatlamaları da çok sık görülen bir durumdur. Bu durumu engelleyebilmek için ilk adım eldiven kullanmaktan geçer. El kremleri kullanılmadan iyi bir sonuca ulaşmak da mümkün değildir. Özellikle geceleri deriyi yumuşatan ürünler kullanılması önerilir. Aynı zamanda yüze uygulanan peelingler de ellere uygulanırsa olumlu sonuçlar doğurabilir.

Ayak bakımı:  Kış günlerinde kalın çoraplar, bot, çizme içinde uzun süre kalan ayaklara salisilik asit ve üre içeren krem ve pomadlar düzenli olarak uygulanmalıdır. Ayrıca mantar öldürücü maddelerin sprey, pudra, köpük, krem şeklinde uygulanması, mantar enfeksiyonlarına karşı ayakları korumaktadır.
Saç bakımı: Saçları soğuk hava ve çevre kirliliğinden korumak için yumuşak şampuanlar ve saç kremleri uygulanması, saçları – tırnakları güçlendiren biotin, çinko, demir kullanılması kışın özen gösterilmesi gereken bir diğer konudur.


Tırnak bakımı: Tırnaklar da soğuk havalarda daha çok kırılmakta ve incelmektedir. El kremleri, tırnakları korumak için yeterli olmamaktadır. Bu nedenle tırnak koruyucu kremlerin düzenli kullanılmasına dikkat edilmelidir.

Beslenme: Beslenme de deriyi korumak için dikkat edilmesi gereken bir faktördür. A, C, E vitaminleri, çinko, bakır, demir, selenyum alımı yanında zayıflama diyetlerinin abartılmaması ve yağ, karbonhidrat kısıtlamasının dozunda yapılması önemlidir.